Son Dakika

Lise öğrencileri ile ‘ibadet’ kavramı nasıl işlenmelidir? (II)

Temel ibadetler (Namaz)

Bundan önceki yazımda ibadeti, temel insani/ fıtri sorumlulukların yerine getirilmesi olarak tanımlamış/ değerlendirmiştik. Bu yazıda ‘Formel ibadetler’ olarak da adlandırılan temel ibadetlerin öğrencilerle nasıl işlenmesi gerektiğine dair bir yöntem üzerinde yazmak istiyorum.

Öncelikle namaz (salat) konusundan başlamak istiyorum.

Öğrencilerim ile ibadet konularını konuştuğum birçok kere şu soru ile karşılaştım:
“Hocam, ibadetlerden orucun mantığını/ hikmetini anlıyorum. Haccın, zekatın, kurbanın… vs mantığını anlıyorum. Bu ibadetler insana ve topluma yararı dokunacak ibadetlerdir. Ancak namazın mantığını anlayamıyorum. Allah’ın, insanların karşısında, günün çeşitli zamanlarında saygı ile dikilmesini istemesi, belli hareketleri yapmalarını istemesi, kendi sözlerini kendisine okumalarını istemesi ve kul olduklarını saygı ile göstermelerinden razı/hoşnut olmasını anlayamıyorum.”

Bu soruların cevabı da olabilecek şekilde salatın/namazın kavramsal çerçevesini ve mantığını/ hikmetini tespit etmeye ihtiyaç vardır.

Öncelikle tahtaya ‘Namaz’ yazarak, öğrencilere ‘Namazın Arapça karşılığını biliyor musunuz?’ sorusu yöneltilmelidir.
Öğrencilere ezanın ne anlama geldiğini sorup, namaza çağrı olduğunu, namaza çağrı olan cümlesinin ‘Hayye Ala-s-salat’ ta geçtiğini ve namazın karşılığının ‘salat’ olduğunu hatırlamalarını sağlamak gerekir.

İkinci olarak, öğrencilere ‘Bir mümin namaz kılarken ne yapmış olur?’ sorusunu sormak gerekir.
Çocukların muhtemel cevapları şunlar olacaktır:
Allah’a teşekkür etmiş olur. Allah’a kul olduğunu hissettirmiş/ tescillemiş olur. Allah’a saygısını ifade eder. Allah’a dua etmiş olur. Kendine kul olduğunu, aciz olduğunu hissettirmiş olur. Allah ile bağlantı kurmuş olur, Allah’a sığınmış olur…

İnsandan Allah’a doğru bir ok çizerek salat kelimesi yazılır. Ve salatın Allah ile bağlantı kurmak anlamı üzerinde durulur. Allah ile bağlantı kuran insanın diğer söylenen ‘Şükr, saygı, dua…’ gibi şeyleri yapabileceği vurgulanır.

Bu anlam üzerinde öğrencilerin fikir üretmesi için sorular sorulur…
Örneğin: İnsan ile Allah arasında ne gibi bir bağlantı vardır?
Öğrencilerin, daha önceki bilgilerinden Allah’ın insana ruhundan kısmen üflediği (Hicr: 26-29 ve Secde:8-9) ve dolayısıyla insan ruhu ile Allah’ın ruhu arasında sürekli bir ilişkinin/bağlantının var olduğunu hatırlamaları sağlanır.

Namaz dinin direğidir’den ne anlıyorsunuz diye sorularak da ‘salatın Allah ile insan arasındaki bağlantı/ ilişki anlamı ile dinin en önemli unsuru, insanı Allah’a bağlayan en önemli unsur olduğu düşündürülmelidir.

Bir öğrencimin bu konu konuşulurken söylediği, ‘Bence namaz, insanın, ruhunu Allah’ın ruhu ile senkronize etmesidir’ cümlesi aktarılmaya değerdir.

Kur’an’dan Kıyame süresinin 31. Ayetinde salatın zıddı olarak kullanılan ‘tevella’(yüz çevirdi)  fiili örnek göstererek salatın Allah ile bağlantı kurmak, ilişki kurmak anlamının altı çizilmelidir. Bu bağlantının ‘daimi’ (sürekli) olduğu da (Mearic:23) ayetinden belirtilmelidir.

İnsanın Allah ile bağlantısı olarak kavramsal çerçevesi çizilen ‘salatın ikamesi’ nin ne demek olduğuna geçilmelidir.
Kuran’da bizim namaz kılmak olarak çevirdiğimiz/ anladığımız ‘Eqimu-s-salate’ nin ne demek olabileceği öğrencilere sorulmalıdır.
İkame fiilini daha önce duyup duymadıkları sorulmalıdır. Bir şeyi ikame etmenin ne demek olduğu sorulmalıdır.

İkame fiili Kehf süresinin 77.  ayetinden Hz. Musa’nın yol arkadaşının yıkılmakta olan duvarı ikame etmesi (onarması) nı örnek vererek, salatı ikame etmenin ne demek olabileceği öğrencilere sorulmalıdır.
Öğrencilerin genellikle şu cevapları verdiği görülecektir:
Allah ile bağlantının onarılması, işlevselleştirilmesi, tazelenmesi, doğrultulması, canlandırılması, düzeltilmesi, bir öğrencimin ifadesi ile ‘optimize edilmesi’ hayata geçirilmesi, etkinleştirilmesi…

Akabinde öğrencilere şu sorular sorulmalıdır:
“Allah ile bağlantının neden ikame edilmesi, işlevselleştirilmesi/ canlandırılması gerekir? Allah ile bağlantımız işlevsel olduğunda ne işimize yarayacaktır?”

Allah ile bağlantımız güçlendiğinde ‘O’nu hatırlamış olacağız’ cevabı öne çıkarılmalıdır. Akabinde Taha süresinin 14. Ayeti ve Ankebut süresinin 45. ayeti tahtaya yazılmalıdır:
“Beni hatırlamak/ anmak için salatı ikame et. (Namazı Kıl/ Bağlantıyı güçlendir…)
“Salatı ikame et. Şüphesiz salat fahşadan /çirkin davranışlardan) ve münkerden (uygunsuzluktan) uzaklaştırır. Ve asıl önemlisi Allah’ın hatırlanmasıdır. / Allah’ı hatırlamak en büyüktür.”

Allah’ı hatırlamanın (Zikr) en büyük kazanım olduğu salatın ikamesi (nmazın kılınması) sonucunda ne gibi kazanımlar elde edilecektir? Sorusu sorulmalıdır:
Allah’ı hatırlayacağız da ne olacak? Ne işimize yarayacak?

O’nu her an yanımızda hissedeceğiz.
Yalnızlıktan kurtulacağız.
Kendimizi daha huzurlu hissedeceğiz.
Allah’ı yanlış bir şey yapacağımızda Allah’ı hatırlayıp vaz geçeceğiz.
Manevi gücümüz artacak. Ve şeytana karşı direncimiz artacak.

Burada öğrencilerin söylediklerini teyid için Al-i İmran süresinin 134. Ayeti tahtaya yazılmalıdır:
“Onlar (Takva sahipleri) açık bir kötülük yaptıklarında veya kendilerine haksızlık ettiklerinde hemen Allah’ı hatırlarlar ve günahlarından bağışlanma dilerler. Yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.”

Ayrıca, Salatı (Namazı) eda edip (Musalli) diğer insani sorumluluklarını ihmal eden sahtekar/ parçacı bir din anlayışı yaşayanlarla ilgili olarak maun süresi örnek olarak tahtaya yazılmalıdır: (Çeviri tarafıma aittir)

“1. Din ile sahtekarlık yapanı gördün mü !
2. Yetimi umursamayan/ sahip çıkmayan/ ilgilenmeyen odur.
3. O Miskini/yoksunu doyurmaya da istekli değildir.
4. O musallilere (namaz kılanlara) yuh olsun,
5. Ki onlar Salat/ namazlarının bilincinde değillerdir.
6. Onlar riya/ gösteriş/ şov yapıyorlar.
7. En küçük birim iyiliğe bile engel olurlar.”

Allah ile kategorik olarak (fitri olarak) sürekli olan bağlantının/ ilişkinin dinamik/ işlevsel hale getirilmesi demek olan namazın, Musallide (namaz kılan) hayatın diğer Fıtri/Ahlaki sorumluluklarına (ed-din-ül Kayyım) işlerlik kazandırması, bütüncül bir dini yaşamın olmazsa olmaz şartıdır.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir